Trump Dönemi Kripto Varlıklar Düzeni: Stratejik Rezerv ve Güç Mücadelesi
Giriş
Trump için dünya, dev bir gerçeklik şovuna benziyor. Göreve başlamasının üzerinden bir ay geçmeden, iç çalışanlardan yabancı liderlere kadar birçok kişi onun "işten çıkarma bildirimini" aldı. Önümüzdeki dört yıl boyunca, Kripto Varlıklar bu "programda" nasıl hayatta kalacak? Bu sorunun yanıtını bulmak için öncelikle bu "patronun" çalışma tarzını anlamamız gerekiyor.
I. Ritim Kontrolü ve Sürpriz Yaratma: Trump'ın Müzakere Sanatı
Trump'ın müzakere felsefesinin temeli "ritmi kontrol etmek" ve "sürprizler yaratmak"tır. Bu iki stratejinin esnek kullanımı sadece onun erken dönem iş imparatorluğunu oluşturmakla kalmadı, aynı zamanda sonraki siyasi oyunların tonunu da belirledi.
Trump'un erken dönem klasik müzakere örneklerine baktığımızda, 1976 yılında New York'taki Hyatt otel projesi ile başladığında, müzakerelerin temposu üzerindeki mutlak kontrolünü sergilediğini görüyoruz. Belediye, ona metro istasyonu yenileme maliyetlerini üstlenmesini talep ettiğinde, müzakereden çekilme tehdidi ile aciliyet duygusu yaratarak, hükümet sübvansiyonunu 40 milyon dolardan 120 milyon dolara çıkarmayı başardı. 1983 yılında Trump Tower projesinde ise, geciktirme taktiğini sonuna kadar kullanarak, proje maliyetlerini %23 oranında düşürmeyi başardı.
1985'teki Atlantic City kumarhane satın alma davası, onun "baskın stratejisi"nin zirve yorumu oldu. 8 ay süren müzakerelerin ardından, Trump son 48 saat içinde 300 milyon dolarlık borç üstlenme talebini ortaya koydu ve sonunda piyasa fiyatının %40 altında bir maliyetle satın almayı tamamladı. Bu son derece baskıcı müzakere stratejisi, hem onun yücelttiği "işlem kuralları" hem de tartışmalı "yıkıcı hayatta kalma yöntemi"dir.
Son günlerde, Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile yaptığı görüşme, onun müzakere tarzını bir kez daha gözler önüne serdi. Görüşme öncesinde Rusya ile bir uzlaşma sağlamak, görüşme sırasında devasa geri ödeme talepleri sunmak, nihayetinde müzakerelerin çökmesine yol açtı. Bu davranışlar, Trump'ın ticaret kurallarını ortaya koymaktadır: Beklentilerin çok üzerinde hedefler belirlemek, rakibe çeşitli yollarla baskı yapmak, kararsızlıkla rakibi şaşırtmak ve medyayı olayın etkisini artırmak için kullanmak.
İkincisi, Kripto Varlıklar Stratejik Rezervi: Trump'ın Yeni Hamlesi
Trump, son zamanlarda sosyal medyada birçok kripto varlığı "şifreleme stratejik rezervlerine" dahil edeceğini duyurdu ve bu durum piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Bu ani açıklama, Trump'ın sürekli olarak izlediği bir davranış tarzına uygun, ancak gerçek amacı anlaşılması zor. "Ticaret yasaları" ile birleştirildiğinde, olası amaçlar şunları içerebilir:
Amerika'nın en azından Bitcoin'i stratejik rezervlerine dahil etmesini teşvik etmek, daha fazla ülkenin takip etmesini sağlamak ve Amerika'nın liderliğini sürdürmek.
Başkanlık kimliğini ve etkisini kullanarak, "stratejik rezerv" beklentilerini sürekli olarak desteklemek ve piyasa hareketlerini kontrol etmek.
Trump ailesinin şifreleme alanında daha fazla etki ve hak elde etmesini sağlamak.
"Beyaz Saray Seçimi" arkasında karmaşık bir çıkar ağı gizli olabilir.
Kamuoyu baskısıyla, el konulan Kripto Varlıkları stratejik rezervlere dönüştürmeyi veya ilgili tahvilleri ihraç etmeyi talep etmek.
İlgili halka açık blok zincirinin çeşitli alanlarda büyük ölçekli uygulamalarını ilerletmek için planlar yapılmış olabilir ve halka açık blok zinciri tokenlerinin "malzeme rezervi" olarak görülmesine zemin hazırlamaktadır.
Üç, Amerika Önceliği ve Aile Çıkarları: Kripto Varlıklar Dünyasının Yeni Düzeni
Trump'un karar verme tarzı, babasından büyük ölçüde etkilenmiştir ve insan ilişkilerini "sıfır toplamlı oyun" olarak görme eğilimindedir. Bu düşünce tarzı, onun Kripto Varlıklar dünyasını yönetme biçimine de yansıyabilir. Kripto varlık meraklıları "kripto başkan" diye coşabilir, ancak dikkatli olmak gerekir ki, Trump'ın "Amerika'yı önce" ve "aileyi önce" anlayışları muhtemelen onun kripto politikalarında da etkili olacaktır.
Gelecekte ortaya çıkabilecek eğilimler şunlardır:
ETF ve stratejik rezervler aracılığıyla ABD projelerini öncelikli olarak destekleyin.
Amerika Birleşik Devletleri projelerine vergi indirimleri sağlarken, aynı zamanda istenmeyen projelere vergi artırabilir.
Aile projelerine ayrıcalıklar sağlamak, örneğin düzenleyici kum havuzu ve yönlendirilmiş destek.
Ayrıca, Trump yönetimi, daha fazla Bitcoin'in "Amerika'da üretilmiştir" etiketi taşımasını sağlamak için ABD dışındaki madencilik havuzlarının üretimini bastırmak için önlemler alabilir. Protokol seviyesinde, ABD standartlarına uygun düzenleyici arayüzlere erişim talep edilebilir. Kripto varlıkların "Amerikanlaşması" kaçınılmaz bir şekilde başlamış gibi görünüyor.
Dört, Mefalardan Gerçeğe: DOGE'un İlhamı
Dogecoin'in yükselişi bize ilginç bir bakış açısı sunuyor. Başlangıçta bir alay olarak yaratılan bu şifreleme, Musk gibi ünlülerin etkisiyle bir dönem piyasa değeri açısından ilk on dijital varlıktan biri haline geldi. Bu vaka, sosyal medyanın ve ünlü etkisinin kripto varlıklar piyasası üzerindeki büyük etkisini gösteriyor.
Ancak bu, derin bir düşünceyi de beraberinde getiriyor: Bir zamanlar "merkeziyetsizliğe karşı bir silah" olarak görülen Bitcoin, şimdi Amerikan hegemonyasının yeni bir aracı haline geliyorsa, kripto dünyası aslında direnmeye çalıştığı kaderi mi yeniden yaşıyor?
Beş, Yenilik ve Düzenleme Arasındaki Denge
Trump'ın kripto varlıklar üzerindeki etkisi çift taraflı bir kılıçtır. Onun desteği, Bitcoin gibi ana akım kripto varlıkların değerini artırabilirken, otoriter müdahale ve yüksek düzeyde düzenleme sektörün yenilikçi canlılığını baskılayabilir. Gelecekte, kripto varlık dünyası gelenekçi ve Amerikan tarzı gibi birçok kampın ayrılmasına neden olabilir ve kamu blok zincirleri arasındaki rekabet daha büyük bir ölçekte gerçekleşebilir.
Trump'un güçlü stratejileri ve büyük etkisi altında, bu "savaş" oldukça şiddetli olabilir. Ancak, bu belki de Kripto Varlıklar dünyasının geçmesi gereken bir "koza kırma yeniden doğuş" süreci olacaktır. Bu süreçte, sektörü geliştirirken şifrelemenin merkeziyetsizliğini ve yenilikçi doğasını korumanın, tüm sektörün karşılaşacağı büyük bir zorluk olacağıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
12 Likes
Reward
12
9
Share
Comment
0/400
AltcoinOracle
· 07-18 04:04
Makro oyun teorisi devrede.
View OriginalReply0
LiquidationTherapist
· 07-17 05:22
Yaşlı adam büyük işler başarabilir.
View OriginalReply0
MEVictim
· 07-16 16:24
pro siyaseti gerçekten güzel oynuyor
View OriginalReply0
HashRatePhilosopher
· 07-15 06:23
Büyük resim belirlendi, tahmin edilemiyor.
View OriginalReply0
not_your_keys
· 07-15 06:21
Trump yine bir şeyler yapacak.
View OriginalReply0
StableGeniusDegen
· 07-15 06:20
Blok Zinciri tarihi yeniden yazıyor
View OriginalReply0
GasFeeSobber
· 07-15 06:16
Kripto Para Trade için Trump'ın yüz ifadesine bakmak gerekir
Trump'un Kripto Varlıklar Stratejik Rezervine Dahil Edilmesi: ABD'nin Hakimiyeti ile Sektör İnovasyonunun Mücadelesi
Trump Dönemi Kripto Varlıklar Düzeni: Stratejik Rezerv ve Güç Mücadelesi
Giriş
Trump için dünya, dev bir gerçeklik şovuna benziyor. Göreve başlamasının üzerinden bir ay geçmeden, iç çalışanlardan yabancı liderlere kadar birçok kişi onun "işten çıkarma bildirimini" aldı. Önümüzdeki dört yıl boyunca, Kripto Varlıklar bu "programda" nasıl hayatta kalacak? Bu sorunun yanıtını bulmak için öncelikle bu "patronun" çalışma tarzını anlamamız gerekiyor.
I. Ritim Kontrolü ve Sürpriz Yaratma: Trump'ın Müzakere Sanatı
Trump'ın müzakere felsefesinin temeli "ritmi kontrol etmek" ve "sürprizler yaratmak"tır. Bu iki stratejinin esnek kullanımı sadece onun erken dönem iş imparatorluğunu oluşturmakla kalmadı, aynı zamanda sonraki siyasi oyunların tonunu da belirledi.
Trump'un erken dönem klasik müzakere örneklerine baktığımızda, 1976 yılında New York'taki Hyatt otel projesi ile başladığında, müzakerelerin temposu üzerindeki mutlak kontrolünü sergilediğini görüyoruz. Belediye, ona metro istasyonu yenileme maliyetlerini üstlenmesini talep ettiğinde, müzakereden çekilme tehdidi ile aciliyet duygusu yaratarak, hükümet sübvansiyonunu 40 milyon dolardan 120 milyon dolara çıkarmayı başardı. 1983 yılında Trump Tower projesinde ise, geciktirme taktiğini sonuna kadar kullanarak, proje maliyetlerini %23 oranında düşürmeyi başardı.
1985'teki Atlantic City kumarhane satın alma davası, onun "baskın stratejisi"nin zirve yorumu oldu. 8 ay süren müzakerelerin ardından, Trump son 48 saat içinde 300 milyon dolarlık borç üstlenme talebini ortaya koydu ve sonunda piyasa fiyatının %40 altında bir maliyetle satın almayı tamamladı. Bu son derece baskıcı müzakere stratejisi, hem onun yücelttiği "işlem kuralları" hem de tartışmalı "yıkıcı hayatta kalma yöntemi"dir.
Son günlerde, Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile yaptığı görüşme, onun müzakere tarzını bir kez daha gözler önüne serdi. Görüşme öncesinde Rusya ile bir uzlaşma sağlamak, görüşme sırasında devasa geri ödeme talepleri sunmak, nihayetinde müzakerelerin çökmesine yol açtı. Bu davranışlar, Trump'ın ticaret kurallarını ortaya koymaktadır: Beklentilerin çok üzerinde hedefler belirlemek, rakibe çeşitli yollarla baskı yapmak, kararsızlıkla rakibi şaşırtmak ve medyayı olayın etkisini artırmak için kullanmak.
İkincisi, Kripto Varlıklar Stratejik Rezervi: Trump'ın Yeni Hamlesi
Trump, son zamanlarda sosyal medyada birçok kripto varlığı "şifreleme stratejik rezervlerine" dahil edeceğini duyurdu ve bu durum piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Bu ani açıklama, Trump'ın sürekli olarak izlediği bir davranış tarzına uygun, ancak gerçek amacı anlaşılması zor. "Ticaret yasaları" ile birleştirildiğinde, olası amaçlar şunları içerebilir:
Amerika'nın en azından Bitcoin'i stratejik rezervlerine dahil etmesini teşvik etmek, daha fazla ülkenin takip etmesini sağlamak ve Amerika'nın liderliğini sürdürmek.
Başkanlık kimliğini ve etkisini kullanarak, "stratejik rezerv" beklentilerini sürekli olarak desteklemek ve piyasa hareketlerini kontrol etmek.
Trump ailesinin şifreleme alanında daha fazla etki ve hak elde etmesini sağlamak.
"Beyaz Saray Seçimi" arkasında karmaşık bir çıkar ağı gizli olabilir.
Kamuoyu baskısıyla, el konulan Kripto Varlıkları stratejik rezervlere dönüştürmeyi veya ilgili tahvilleri ihraç etmeyi talep etmek.
İlgili halka açık blok zincirinin çeşitli alanlarda büyük ölçekli uygulamalarını ilerletmek için planlar yapılmış olabilir ve halka açık blok zinciri tokenlerinin "malzeme rezervi" olarak görülmesine zemin hazırlamaktadır.
Üç, Amerika Önceliği ve Aile Çıkarları: Kripto Varlıklar Dünyasının Yeni Düzeni
Trump'un karar verme tarzı, babasından büyük ölçüde etkilenmiştir ve insan ilişkilerini "sıfır toplamlı oyun" olarak görme eğilimindedir. Bu düşünce tarzı, onun Kripto Varlıklar dünyasını yönetme biçimine de yansıyabilir. Kripto varlık meraklıları "kripto başkan" diye coşabilir, ancak dikkatli olmak gerekir ki, Trump'ın "Amerika'yı önce" ve "aileyi önce" anlayışları muhtemelen onun kripto politikalarında da etkili olacaktır.
Gelecekte ortaya çıkabilecek eğilimler şunlardır:
ETF ve stratejik rezervler aracılığıyla ABD projelerini öncelikli olarak destekleyin.
Amerika Birleşik Devletleri projelerine vergi indirimleri sağlarken, aynı zamanda istenmeyen projelere vergi artırabilir.
Aile projelerine ayrıcalıklar sağlamak, örneğin düzenleyici kum havuzu ve yönlendirilmiş destek.
Ayrıca, Trump yönetimi, daha fazla Bitcoin'in "Amerika'da üretilmiştir" etiketi taşımasını sağlamak için ABD dışındaki madencilik havuzlarının üretimini bastırmak için önlemler alabilir. Protokol seviyesinde, ABD standartlarına uygun düzenleyici arayüzlere erişim talep edilebilir. Kripto varlıkların "Amerikanlaşması" kaçınılmaz bir şekilde başlamış gibi görünüyor.
Dört, Mefalardan Gerçeğe: DOGE'un İlhamı
Dogecoin'in yükselişi bize ilginç bir bakış açısı sunuyor. Başlangıçta bir alay olarak yaratılan bu şifreleme, Musk gibi ünlülerin etkisiyle bir dönem piyasa değeri açısından ilk on dijital varlıktan biri haline geldi. Bu vaka, sosyal medyanın ve ünlü etkisinin kripto varlıklar piyasası üzerindeki büyük etkisini gösteriyor.
Ancak bu, derin bir düşünceyi de beraberinde getiriyor: Bir zamanlar "merkeziyetsizliğe karşı bir silah" olarak görülen Bitcoin, şimdi Amerikan hegemonyasının yeni bir aracı haline geliyorsa, kripto dünyası aslında direnmeye çalıştığı kaderi mi yeniden yaşıyor?
Beş, Yenilik ve Düzenleme Arasındaki Denge
Trump'ın kripto varlıklar üzerindeki etkisi çift taraflı bir kılıçtır. Onun desteği, Bitcoin gibi ana akım kripto varlıkların değerini artırabilirken, otoriter müdahale ve yüksek düzeyde düzenleme sektörün yenilikçi canlılığını baskılayabilir. Gelecekte, kripto varlık dünyası gelenekçi ve Amerikan tarzı gibi birçok kampın ayrılmasına neden olabilir ve kamu blok zincirleri arasındaki rekabet daha büyük bir ölçekte gerçekleşebilir.
Trump'un güçlü stratejileri ve büyük etkisi altında, bu "savaş" oldukça şiddetli olabilir. Ancak, bu belki de Kripto Varlıklar dünyasının geçmesi gereken bir "koza kırma yeniden doğuş" süreci olacaktır. Bu süreçte, sektörü geliştirirken şifrelemenin merkeziyetsizliğini ve yenilikçi doğasını korumanın, tüm sektörün karşılaşacağı büyük bir zorluk olacağıdır.